Meme kanseri, kadınlarda en yaygın görülen kanserlerden biridir ve dünyadaki en yüksek insidansa sahip kanser türüdür. Meme kanseri gelişiminde cinsiyet, yaş, östrojen düzeyi, aile öyküsü, gen mutasyonları ve sağlıksız yaşam tarzı gibi çok sayıda risk faktörü bulunmaktadır. Mevcut tedavi seçenekleri cerrahi, radyoterapi, hormonal tedaviler, kemoterapi ve hedefe yönelik tedavilerdir. Hedefe yönelik tedavilerin içinde immünoterapi son yıllarda oldukça yaygın bir tedavi stratejisi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Gerek özel gerekse ceza hukuku bakımından, adli veya tedavi amaçlı örnek alımlarında ilgili kişinin onamı önemlidir. Amaç insan üzerinde deney yapılmasının önlenmesinin ötesinde kişilerin haklarını korumak, onları risk veya zarardan uzak tutmaktır. Adli genetik konusu ile ilgili olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununun 75-77 arası maddelerinde kişilerin beden muayenesi veya örnek alınması, ayrıca 25832 CMK yönetmeliğinde de beden muayenesi ve genetik incelemeler ele alınmıştır. Söz konusu incelemeler ile kişiye yönelik bir risk veya bir zarar söz konusu olmayıp, hedef, genetik prensiplerin kullanımı yolu ile kimliklendirmedir.
Amaç: Sağlık çalışanlarında zamanla meydana gelen ve yaşam kalitesindeki bozulmalarla başlayan tükenmişlik süreci, zamanla kişilerin motivasyonunu olumsuz etkilemektedir. Bu araştırmada da sağlık çalışanlarında, mobing olgusunun tükenmişlik üzerindeki etkisinin araştırılması amaçlanmıştır.
Amaç: Streptococcus pyogenes (S.pyogenes) erişkinlerde akut tonsillofarenjitin en sık bakteriyel etkenidir. Uygun ve hızlı başlanan antibiyotik tedavisi ile hastalık süresi kısalmakta, komplikasyonlar engellenmekte ve diğer insanlara bulaş azalmaktadır. Çalışmamızda S. pyogenes’e bağlı akut tonsillofarenjit tanısı koyduğumuz hastalarda acil servisimizde uygulanan ilk doz intravenöz (İV) amoksisilin+klavulonik asit tedavisinin hastalık seyrini nasıl etkilediğini tespit etmeyi hedefledik.
Amaç: Covid-19 virüsü enfekte olmuş hastalarda virüsün yarattığı hücre, doku, organ deformasyonuna yanıt olarak oluşan fizyolojik etki yani ağrı semptomunu, çeşitliliğini ve objektif ağrı skala skorları ve biyokimyasal bazı parametrelerle ilişkilendirilerek tedavi rejimlerinin kapsamları, güvenilirlikleri hasta takipleri ile en uygun tedavi yaklaşımlarının belirlenmesini sağlamaktır.
Sayın Editör;
Derginizin 2023 yılı ilk sayısında yayınlanan Başaran Uyar ve arkadaşları tarafından hazırlanan “Yoğun Bakımda Takip Edilen Karbon monoksit Zehirlenmeli Hastalarda COHb, Troponin I ve Laktat Düzeylerinin Prognoza Etkisi” isimli yazıyı büyük bir ilgi ile okuduk (1). Yazarlara ve editöriyal kurula bu ilginç ve ülkemiz güncel literatürü eşliğinde karbon monoksit zehirlenmelerinin tartışıldığı yazıdan dolayı teşekkür ederiz. Bununla birlikte yazının tartışmasına katkı sunacak birkaç noktayı belirtmek isteriz.