Cilt 6 Sayı 2

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi
Yeni Yüzyıl Journal of Medical Sciences

MAKALELER

İdiyopatik Anterior Üveitli Bir Grup hastada Periodontal ve Oral Durum: Bir Pilot Çalışma

Amaç: Üveit, gözün orta tabakasının iltihabi bir hastalığıdır. En sık görülen formu anterior üveittir. Anterior üveit vakalarının neredeyse yarısının idiyopatik kökenli olabileceği belirtilmiştir. Birçok sistemik hastalık ağız boşluğu ile ilişkilidir. Özellikle bu ilişkilerde periodontal hastalıklar sıklıkla tartışılmaktadır. Bu tartışma kardiyovasküler durumlar, gebelik ve diyabet üzerine yoğunlaşmaktadır. Üveit ve ağız boşluğu üzerine yapılan önceki çalışmalarda üveit teriminin genelde ana başlık olarak ele alındığı görülmektedir. Kanaatimizce değerlendirmeler sadece hastalığın ana başlığı altında değil, anatomi, hastalık faktörü ve klinik sürenin de gözetilmesi gerektiğini düşündürtmüştür. Bu nedenle artan bilgi ve yaygınlaşan sınıflandırmalar ışığında bu konunun yeniden incelenmesine karar verilmiştir. Genel olarak mevcut literatür eski dönemlere ait olup, az sayıda güncel çalışma ve olgu sunumu mevcuttur. Bu çalışmanın amacı idiyopatik anterior üveitli bir grup hastada olası periodontal-dental faktörleri araştırmaktı. Gereç ve Yöntem: Bu pilot çalışmaya, otuz hasta [idiyopatik anterior üveitli 15 hasta-çalışma grubu (SG): 7 kadın-8 erkek; 15 sağlıklı kontrol grubu (CG): 8 kadın-7 erkek] dahil edilmiştir. Her bir birey için rutin periodontal muayene de kullanılan ve periodontal durum tespiti yapmaya yarayan gingival indeks (GI), plak indeksi (PI), sondlama derinliği (PD), klinik ataşman seviyesi (CAL) ölçülmüştür. Çürük-eksik-dolgulu dişler indeksi (DMFT) kayıt edilerek, kişilerdeki mevcut dental durumlar ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bireylerde ayrıca varsa mukozal değişiklikler (ülserasyon, hiperplazi vb.) ve anormal durumlar not edilmiştir. Bu çalışmada, SG ve CG grupları arasındaki periodontal-dental parametrelerdeki olası farklılıklar araştırılmıştır. İstatistiksel değerlendirmelerde p değeri <0.05 önemli olarak kabul edilmiştir. Bulgular: Ortalama PI, PD ve CAL değerleri SG’de önemli ölçüde daha yüksekti (p<0,05). GI ve DMFT indekslerinde SG ve CG arasında herhangi bir fark izlenmemiştir. Sonuç: Bu konu araştırmaya açıktır. Ancak, ön bulgular, idiyopatik anterior üveit ile periodontal parametreler arasında bir ilişki olabileceğini göstermektedir.

Hastaların Gözünden Tıbbi Uygulama Hataları

Amaç: Tıbbi uygulamalarda zaman zaman karşılaşılan hatalar bazen geri dönülemez sonuçlara neden olmaktadır. Sağlık alanında belirli bir oranda risk ve hata payı olmakla beraber bunun minimumda tutulması gerekmektedir. Kimi zaman sosyal medyada yer alan sağlık hatalarının sonuçlarına ilişkin olarak yapılan haberler, bireylerin bizzat yaşadıkları veya şahit oldukları durumlar tıbbi hatalar konusunda insanları tedirgin etmektedir. Bu çalışmada tıbbi uygulama hatalarının neler olduğu hastalara sorulmuş ve onların verdikleri yanıtlar incelenmiştir. Yöntem: Nicel yöntemle yapılan araştırma çevrimiçi ve yüz yüze anket tekniği ile gönüllü olarak çalışmaya katılmayı kabul eden kişilerden alınan veriler ile yapılmıştır. Araştırmanın evreni Türkiye geneli 18 yaş üstü sağlık hizmeti almış bireylerdir. Araştırmanın örneklemini ise 400 kişi oluşturmaktadır. Araştırmada kullanılan olan anket formu üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde demografik veriler ve tıbbi uygulama hataları ile ilgili ifadeleri yer alırken; ikinci ve üçüncü kısımda Bilgin ve Diğer (2019) tarafından geliştirilen ölçek ile Er ve Cezlan (2022)’ ın araştırmasında kullandığı ifadelerden faydalanılarak ve uzman kişilerin fikirleri alınarak araştırmacı tarafından nihai şekli verilen, sekiz yargı ifadesinden oluşan tıbbi hataya yönelik yaklaşım ve tıbbi hata nedenlerini belirlemeye yönelik sekiz yargı ifadesinden oluşan anket formu kullanılmıştır. Analizlerde frekans ve yüzde analiz teknikleri ile Ki Kare testi kullanılmıştır. Bulgular: 400 katılımcının çoğunluğu erkeklerden oluşmaktadır. Eğitim durumu ağırlıklı olarak ön lisans ve lisans seviyesindedir. Katılımcıların neredeyse 2/3’si tıbbi uygulama hatasını bildiğini ifade etmektedir. Çoğunluğu ise tıbbi uygulama hatasına maruz kalmadığını düşünmektedir. Sonuç: Araştırma sonucunda hastaların çoğunluğunun tıbbi hatayı bildiğini ifade ettiği görülmesine karşın, komplikasyonla karıştırdıkları belirlenmiştir. Katılımcılar tıbbi hataların çoğunluğunun önlenebileceğini düşünmektedir. Araştırma sonuçları göz önüne alındığında, tıbbi hata ve komplikasyon konularında toplumun bilinçlendirilmesi amacı ile kamu spotlarının ve eğitimlerin yapılması önem arz etmektedir.

Maternal Beslenme ve Epigenetik Faktörler

Gebelik ve emzirme döneminde annenin beslenme davranışı fetüs ve yeni doğan fenotipi ve metabolizması üzerinde yaşam boyu etkiye sahiptir. Maternal enerji, protein ve mikro besin ögeleri alımı fetal epigenomda değişikliklere neden olabilmektedir. Gen ekspresyonunu ve fetüsün yaşam boyu sağlığını etkileyen epigenetik değişiklikler DNA metilasyonu, histon modifikasyonları ve kodlayıcı olmayan RNA (ncRNA)’lar üzerinden gerçekleşir. Maternal enerjinin fazla ve/veya proteinin yetersiz alımı yaşamın ilerleyen dönemlerinde yavruda obezite, glukoz intoleransı, insülin direnci gibi metabolik hastalıklara yol açabilmektedir. Tek karbon metabolizmasında metil donörü ve kofaktör olan folat, B12 vitamini, kolin ve betainin yetersiz alımı düşük doğum ağırlığı ve yavrunun bilişsel fonksiyonlarında azalma gibi durumlara neden olurken, homosisteinin (Hcy) artan düzeyleri bebeklerde psikomotor skorları düşürür ve çocuklukta daha yüksek psikolojik problem riskini yükseltir. Bütün bunların sonucunda nörotoksik, vaskülotoksik ve teratogenik etkiler görülebilir. Bu derlemede, maternal besin alımının epigenetik mekanizmalara etkisi ele alınarak, maternal metil donörü alımının fetüs ve bebek sağlığı üzerindeki etkilerine bir bakış açısı sunulacaktır.

Pankreas Kanserinin Değiştirilebilir Risk Faktörleri: Karsinomun Kralından Kaçınılabilir mi?

Pankreas salgıladığı sindirim enzimleri ve düzenleyici hormonlar nedeniyle önemli görevleri olan bir organdır. Pankreasta kanserin de dahil olduğu bir takım endokrin ve ekzokrin hastalıklar ortaya çıkabilmektedir. Büyük organ tümörleri arasında %10 civarında 5-yıllık sağkalım ile en düşük yüzdeye sahip olan pankreas kanseri, agresif, geç tanı konulan, kötü prognozlu bir kanser türüdür. Hastaların çoğunda ileri evreye kadar asemptomatik olarak kalan pankreas kanseri, tedavisi oldukça zor bir hastalık olmaya devam etmekte ve küratif potansiyele sahip tek tedavi yöntemi olan cerrahi operasyon, hastaların yalnızca küçük bir kısmında uygulanabilmektedir. Pankreas kanseri riski tüketilen günlük sigara miktarı ve tüketilen yıl süresine bağlı olarak göreceli olarak yükselmekte, sigaranın bırakılması ise bu riski düşürmektedir. Ayrıca, vücut kitle indeksindeki artış, obezite süresi, pankreatit, aşırı alkol tüketimi, diyabet ve bozulmuş açlık glukozu da pankreas kanseri riskinde artışla ilişkilendirilmiştir. Buna karşın, genetik yatkınlık açısından farkındalığın sağlanması ve risk faktörlerinden kaçınmanın toplum bazında hastalığın prevalansını düşürmek için önemli katkı sağlayabileceği öngörülmektedir. Bu nedenle tedaviye yönelik yapılan yoğun araştırmalar yanında pankreas kanseri gelişimini sınırlamak amacıyla değiştirilebilir risk faktörleriyle ilişkili yapılacak çalışmaların önemi açıkça anlaşılmaktadır. Bu amaçla hazırladığımız derlemede güncel literatür ışığında değiştirilebilir risk faktörlerine dair çalışmalar incelenmiş ve bu faktörlerin Türkiye’deki dağılımı değerlendirilmiştir. Çalışmamız diğer bütün faktörler göz ardı edildiğinde bile, değiştirilebilir risk faktörlerinden obezite, diyabet ve sigara kullanım oranlarındaki artışın önümüzdeki yıllarda Türkiye’de pankreas kanseri prevalansında artışla sonuçlanabileceğini öngörmektedir

ISSN: 2687-5349 / E-ISSN: 2687-5411 / YAYIN ARALIĞI: Yılda 4 Sayı / BAŞLANGIÇ: 2019 / YAYINCI: İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi

Istanbul Yeni Yuzyil University – Journal of Medical Sciences © 2019 is licensed under CC BY-NC-ND 4.0

To view a copy of this license, visit http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/